.

BANA SADECE ANILARIMIZI BIRAKTIN KİTAP YORUMU


Kitap Adı: Bana Sadece Anılarımızı Bıraktın
Özgün Adı: History is All You Left Me
Yazarı: Adam Silvera
Yayınevi: Pegasus

Uzun zamandır okuduğum en etkileyici ve depresif kitaplardan bir tanesiydi. Bu tarz depresif kitaplar beni gerçekten etkiliyor. Karakterin içinde bulunmuş olduğu ruh hali belki de o karakteri zayıf değil de baskın bir karakter yapıyordur. Ben de kitaplarda baskın karakterleri zayıf karakterlere yeğlerim.

Daha önce bunun gibi okumuş olduğum Ölmek İçin On Üç Sebep ve Tersyüz de bende aynı etkiyi yaratmıştı. Her birinin konusu birbirinden farklı ancak ortak noktaları depresif olmaları.

Kitaptaki tek kusur başlarda fazlasıyla yazım yanlışının olmasıydı. Sonrasında var mıydı bilmiyorum. Belki de kitaba daldığım için fark etmedim. 

Kitap başlarda sakin başlıyor. Sonuna kadar da sakin ilerliyor diyebilirim. Okudukça karakterleri daha iyi tanıdığımı fark ettim. Artık olaylara ne tür tepkiler vereceklerini önceden kestirebiliyordum. Sakin ilerleyen bir kitap olmasına rağmen kendini okutturuyordu. Kitap zaten 300 sayfa. Son 100 sayfanın nasıl geçtiğini dahi anlamadım.


Yazar kitapta farklı zaman dilimlerini anlatmış. 'Anı' olarak geçen kısımlar geçmişi, 'Bugün' olarak geçen kısımlar ise şimdiki zamanda neler yaşandığını anlatıyordu. Anılar kısmı gerçekten çok çok güzeldi. Anıları okudukça şimdiki zamanda yaşananlar da anlam kazanıyordu.

Yazarın tarzını biraz John Green'e benzettim. Ancak kendi fikrimce John Green'den kat kat daha güzel yazdığına eminim. John Green kitaplarına bir türlü alışamıyorum. Kitaplarında çok fazla trajik olay yaşanıyor ama yazar o duyguyu veremediği için bende etki bırakmıyor. John Green kitaplarındaki gibi Bana Sadece Anılarımızı Bıraktın'da da bir trajik olay vardı. Ama Adam Silvera bu olayı okuyucuya çok çok güzel geçirmişti bence. Tüm o duyguları hissettim.

  

Bildiğiniz üzere kitap LGBT ilişki hakkında. Bilmiyorsanız bile artık biliyorsunuz. Eğer bu durumdan hoşlanmıyorsanız kitabın yanına bile yaklaşmanızı önermem. Bu ilişkinin iki erkek arasında değil de iki insan arasında geçtiğini düşünerek okursanız çok çok seversiniz eminim. Yazarın bir diğer kitabı Az Biraz Mutlu da bu tarz bir kitaptı ama onu okumaya fırsat bulamamıştım. Eğer o kitabı da bunun kadar güzelse yakın zamanda okuyabilirim.

Bence Adam Silvera daha fazla değer görmesi gereken bir yazar. Umarım Bana Sadece Anılarımızı Bıraktın çok kişi tarafından okunur ve sevilir.

Kitaptaki ana karakterlerimizden bir tanesinin aynı zamanda psikolojik bir rahatsızlığı var. Çift sayılara takıntılı birisi kendisi. Nasıl mı? Her şeyi çift sayılarla yapması gerekiyor. Telefonu açmadan önce 2 kere veya 4 kere çalması gerekiyor. Birine yumruk attığında sayının çift olması için bir kere daha yumruk atıyor. Bu sahnede çok ama çok gülmüştüm :D Bunun gibi daha bir çok örneği var. Bazı insanlarda gerçekten bu tarz takıntılar var. Bir de karakterimiz hiçkimsenin sağında yürüyemiyor ve oturamıyor. Her zaman sol tarafta olması gerekiyor. Arabaya bindiğinde bile sırf sağ tarafta kaldığı için ön koltuğa oturmuyor. Yazar gerçekten çok ilginç bir karakter yaratmış. Daha önce böylesini okumamıştım.

Bence kitap çok çok güzel konulara değiniyordu. En kısa zamanda okumanızı öneririm.


Kitaba puanım 9

KONUSU:

Theo ve Griffin yıllardır birbirlerinin en yakın arkadaşıdır. Bu arkadaşlığı ilişkiye döndürmek isteyince her şey değişir. İlişkileri aslında iyi gidiyordur ancak Theo üniversite için Kaliforniya'ya gidince bazı şeyler değişmeye başlar ve ayrılırlar. Yine de birbirleri ile olan iletişimi sürdürmeye devam ederler. Ancak Theo boğularak ölünce Griffin'in dünyası başına yıkılır.

Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya kitap yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Dün Bugün Yarın kitap yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Tut Ki Seni Seviyorum kitap yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Birimiz Yalan Söylüyor kitap yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.

Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

SENİN İÇİN GELDİM KİTAP YORUMU



Kitap Adı: Senin İçin Geldim
Özgün Adı: Distrees Signals
Yazarı: Catherine Ryan Howard
Yayınevi: Olimpos


Canım polisiye-gerilim okumak istedi ve kitaplığımda elim, Senin İçin Geldim'e gitti. Kitabın konusunu beğendim ve ardından Goodreads puanına göz attım. Yüksek olduğunu görünce de okumaya karar verdim.

Dediğim gibi konu olarak fazlasıyla ilgi çekiciydi. Yolcu gemisinde arkasında hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolan bir kadın ve onu arayan sevgilisi. Bununla birlikte kitapta geçmişten farklı insanlara ait bölümler vardı. Bu bölümler sona yaklaştıkça bir noktada birleşmeye başladı.


Kitaptaki katilin kim olduğunu yine her zaman olduğu gibi tahmin edemedim. Sadece son 90 sayfada sanırım yazar kendini ele vermek istemişti ve küçük küçük ip uçları bırakmıştı. O küçük ip uçlarından yola çıkarak katilin kim olduğunu buldum ve doğru çıktı. İlk defa bu kadar erken tahmin ettim. Genelde son sayfaya kadar bulamıyorum da :D

Karakterlere gelecek olursak. Baş karakterimiz bir erkekti. Adı Adam. Kendisini kitabın ilk başlarında sözünü geçiremeyen ezik biri gibi görsem de kitabın ortalarına ve sonuna doğru yavaş yavaş kabuğundan dışarı çıkmaya başladı. Bir zahmet çıksın çünkü 10 yıllık kız arkadaşı ortada yok.

Kitapta anlatılan gemi ve gemide geçen olayları çok sevdim. Kitaba ayrı bir hava katmıştı. Özgünlük katmıştı. Bu yönünü çok beğendim.

Bunların dışında kitap gayet akıcıydı ancak daha kısa olmasını tercih ederdim. Bazı sahneler var olmak için varlarmış gibi geldi. 440 sayfa değil de 350 sayfa olsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

Kitabı genel olarak sevdim. Ortalara doğru olaylar daha çok alevlenince daha çok sevmeye başladım. Bu tarz polisiyeler seviyorsanız önereceğim bir kitaptır.

Kitaba puanım 8



KONUSU:

Adam Dunne’un mükemmel hayatı, kız arkadaşı Sarah Barselona’daki iş gezisinden dönmeyi başaramadığı gün paramparça olmaya başlar. Günler sonra kadının pasaportu bir not ile birlikte Adam’ın eline ulaştığında tehlike sinyalleri çalmaya başlar. Adam, her ne pahasına olursa olsun kız arkadaşını bulmayı kafasına koyar.
        
Adam, kız arkadaşı Sarah’ın Celebrate adında bir yolcu gemisinde yolculuk yaparken kaybolduğunu öğrenir. Neredeyse bir yıl önce de Estelle adında bir kadın aynı gemide kaybolmuştur. Tüm bu olanlar Adam’ın kafasını iyice karıştırır. Adam, cevapları bulmak için Sarah’la ilişkisinde kabul edilmesi zor bazı gerçeklerle yüzleşmek zorundadır. Aynı zamanda da kendisine mükemmel bir av alanı bulmuşa benzeyen bir katili zekice alt etmesi gerekmektedir.



Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Küçük Ama Büyük Yalanlar kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kurtulan Kızlar kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Ölene Dek Beraberiz kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Eva'nın Çığlığı kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
En Yakın Arkadaşımın Şeytan Çıkarma Ayini kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kırmızı Piyano kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.

Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

TEPEDEKİ EV DİZİ YORUMU (THE HAUNTING OF HILL HOUSE)



Dizi Adı: Tepedeki Ev
Özgün Adı: The Haunting Of Hill House
Türü: Korku-Gerilim-Dram
Dili: İngilizce


The Haunting Of Hill House'a yani Tepedeki Ev'e çok büyük beklentilerle başladım. Dizi tüm beklentilerimi karşıladı. 10 bölümlük, senaryosu mükemmel yazılmış bir korku-gerilim dizisiydi.

Diziye başladığım ilk bölümlerde çok fazla çocuk karakter olması ve sürekli olarak geçmiş, şimdiki zaman arasında gidip gelinmesi çok fazla kafamı karıştırmıştı. Ancak karakterleri tek tek tanıyınca ve zaman kavramını kafamda tamamen oturtunca diziye alışmaya başladım.


Dizi bildiğiniz üzere korku dizisi. Ben normalde gerçekten korkutucu şeyler dışında çok az korku filminde ve dizisinde korkmuşumdur. Ama bu dizi zaman zaman beni yerimden zıplattı, zaman zaman da korkudan ekrana bakamamama neden oldu. Korku konusunda gerçekten çok başarılı bir diziydi. Gerilim sahnelerinde ise gerim gerim gerildim.

Dizide oluşturulan imgeler de mükemmeldi. Evin içerisindeki hayaletler, evin gizemli görünüşü bana tüm o duyguları hissettirdi. Küçüklüğümden beri başıma paranormal olaylar gelmesinden çok korkmuşumdur. Bu 5 çocuğun başına gelen olaylar benim başıma gelseydi eğer çoktaaan aklımı yitirmiştim.


Aralarında benim gibi aklını yitirenler de vardı elbet. Kimisi ise bunları reddetmeye çalışıyordu ancak nereye kadar?

Son bölümlerden aldığım hazzı anlatmaya kelimeler yetmez ama ben yine de anlatmaya çalışacağım. Yavaş yavaş olaylar alevlenmeye ve her şey açığa çıkmaya başladığı vakit merakım artmaya başladı. Son bölümleri arka arkaya izledim. Çok fazla şaşırdığım şeyler gerçekleşti.

Dizinin tüm bu mükemmelliklerinin yanında çok akıcı olması da var. 10 bölüm ve tüm gününüzü ayırırsanız (zor da olsa) bitirebilirsiniz. Ben dizinin üzerimdeki etkisi kalkmasın diye birkaç günde bitirdim.

Dizideki çocuk karakterlere de bayıldım. Her biri mükemmel oyunculuklar sergilemişlerdi. Daha oyunculuğun ne demek olduğunu bile bilmeyen (abartıyorum) çocuklar karşımızda bir yetişkin gibi rol yapıyordu. Amerikan aksanları ve bilmiş bilmiş konuşmalarına bayıldım. Favorim ise Luke'un çocukluğuydu.




KONUSU:


Tepedeki Ev, daha sonra ülke çapında perili köşk olarak ünlenecek bir evde büyüyen 5 kardeşin hikayesini anlatıyor. Bir arada büyüyüp yolları ayrılan 5 kardeş, yaşanan bir trajedinin ardından yeninden bir araya gelir. Yıllar önce kaldıkları Tepedeki Ev’de buluşan kardeşler, bu yerle ve geçmişten gelen hayaletlerle yüzleşmek zorunda kalır. Hush, Göz ve Oyun filmlerinden hatırladığımız Mike Flanagan’ın yaratıcısı olduğu Tepedeki Ev, Shirley Jackson’ın aynı adlı kült romanından uyarlanıyor. Korku türündeki dizinin oyuncu kadrosunda Michiel Huisman, Carla Gugino, Timothy Hutton, Elizabeth Reaser, Oliver Jackson-Cohen, Henry Thomas, Kate Siegel, Victoria Pedretti, Lulu Wilson, McKenna Grace, Paxton Singleton, Violet McGraw, Julian Hilliard gibi isimlerin yer alıyor.



Fragmanı izlemek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Sex Education dizi yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Russian Doll dizi yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Chilling Adventures Of Sabrina dizi yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Bir Yıldız Doğuyor film yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Elite dizi yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.

Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

CHILLING ADVENTURES OF SABRINA DİZİ YORUMU



Dizi Adı: Chilling Adventures Of Sabrina
Türü: Gençik-Korku-Gerilim-Bilim Kurgu-Fantastik
Dili: İngilizce

Chilling Adventures Of Sabrina'nın son bölümünü az önce bitirdim ve sıcağı sıcağına hislerimi paylaşmak istedim. Diziye BAYILDIIIIIM! O kadar beklentisiz başlamıştım ki 10. bölümün sonunda dizinin bağımlısı olduğumu fark ettim.

Instagram'da ilk bölümü izledikten sonra beğenmediğime dair izlenimlerimi paylaşmıştım. Bana çok boğucu ve kasvetli gelmişti. Bunun yanı sıra arka fon müziği uykumu getiriyordu :D Ama pes edip diziyi izlemeyi bırakmadım. Başladığım dizileri bitirme gibi bir huyum var, yarım bırakamıyorum. İyi ki de yarım bırakmamışım. Bıraksaydım eğer çok fazla şey kaçırırdım.


2. ve 3. bölümü de izledikten sonra diziye yavaş yavaş alışmaya başladım. Sabrina karakterine bir türlü ısınamıyordum ama onu da sonradan sevdim. Bende sanırım ön yargı var :D Mesela ilk dinlediğimde sevmediğim bir şarkının sonrasında bağımlısı olabiliyorum. Bu dizi de bende aynı hisleri yarattı. Sonrasında diziye aşık oldum.

7. ve 8. bölümü bitirdikten sonra "Tamam! Favorilerim arasına girdi." dedim. Son bölüm ise beni benden aldı. İzlerken üzerimdeki battaniyeyi kemiriyordum en son o derece! Mükemmel bir sezon finali olmuştu. Öğrendiğime göre 2. sezon da geliyormuş. Netflix bizi bu güzel diziden mahrum bırakmasın.


Diziyi genellikle gece izlemeye çalıştım. Çünkü bu tarz korku gerilim barındıran film ve dizileri geceye saklıyorum ki üzerimde daha fazla etki bıraksın. Gerçekten de ürperdiğim ve korktuğum sahneler vardı. Özellikle o şeytanımsı keçinin olduğu sahnelerde ekrana bakmak dahi istemedim. Bunların dışında cadı ritüelleri, büyüler, ayinler vs. bunları çok ama çok sevdim. "Ben neden cadı değilim!" diye haykırışlarım da olmuş olabilir. Şimdi bana "Erkekten cadı olur mu?" demeyin. Çünkü oluyor. Cadılar sadece kadın olmaz. Dizide erkek cadılar da vardı.

Ben genellikle izlediğim ve çok etkilendiğim dizilerden bir süre nefret ediyorum ama bu sevmediğim için değil. Diziye aşık olduğum için. "Ben neden bu dizinin içinde değilim? Ben neden bu karakterlerden biri değilim? Benim neden hayatımda böyle şeyler olmuyor? Keşke izlemeseydim!" diye kıskançlığımı çok kez dile getiriyorum.


Ben mi bu kadar fazla beğendim bilmiyorum ama diziyi eminim beğenmeyenler de olacaktır. Çünkü herkese hitap eden bir dizi değil. Belirli tarzı sevenlere hitap ediyor. O yüzden sevmezseniz sizin sorununuz :D

Sabrina'nın halaları Hilda ve Zelda da diziye büyük renk katıyorlardı. Zelda halaya başlarda gıcık olsam da sonradan sevmeye başladım. Hilda halaysa favorimdi <3 Dizideki o gerilim dolu ortamı yumuşatan karakterdi kendisi. Yanakları sıkılası, her eve lazım olan hala türü.

Dizinin çekildiği kasaba, evler, çekim açıları, düzenlemesi, efektler harikaydı. Sonradan alışmaya başladım. Diziye farklı bir hava katıyordu. 


Kısacası ben bu diziye bayıldım. Bayılmakla kalmadım, aşık oldum. Bölümleri arka arkaya ve gece sakin bir ortamda odaklanarak izlerseniz sizin de benim kadar etkileneceğinizi düşünüyorum.

KONUSU:

Sabrina the Teenage Witch’in karanlık anlatımı olan dizide Sabrina kendi ikili benliği ile bağdaşmaya çalışır. Yarı cadı yarı ölümlü bir hayat süren Sabrina, kendisini tehdit eden şeytani güçlere karşı savaşırken bir yandan da ailesi ile uğraşmak zorunda kalır.Pilot bölümünü Roberto Aguirre-Sacasa’nın kaleme  aldığı dizinin yönetmen koltuğunda ise Lee Toland Krieger oturuyor.

Fragmanı izlemek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Sex Education dizi yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Hakan: Muhafız dizi yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Bir Yıldız Doğuyor film yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Elite dizi yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.




Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

Hakkımda

Selam, ben Emirhan! Blogumla tanıştın mı? Burası benim kitap eleştirileri, dizi/film önerileri yaptığım, yeri geldiğinde ise bazı konularda fikirlerimi sunduğum bir blog. Bloguma göz atmaya hazır mısın?

Blogu Takip Et (Yeni)

Blogumda Ara

Instagram Hesabım

Etiketler

Haveyoumetmyblog

Translate

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *