.

KAPLUMBAĞA KABUĞUNDA DÜNYA KİTAP YORUMU


Kitap Adı: Kaplumbağa Kabuğunda Dünya
Özgün Adı: Turtles All the Way Down
Yazarı: John Green
Yayınevi: Pegasus


Bu kitap hakkında düşüncelerim fazlasıyla karışık. Hem olumu yönde, hem de olumsuz yönde tespitlerim bulunuyor. Olumlu olanlarla başlayacak olursak sevdiğim ilk özellik karakterimize bahşedilmiş olan bir tür hastalık. Bu hastalık hepimizin bildiği türden bir hastalık değil, o yüzden John Green burada bir farkındalık yaratmış ve onu tebrik ediyorum. Karakterimizin birtakım psikolojik sorunları var. Kaplumbağa Kabuğunda Dünya sayesinde bu psikolojik hastalıkla ilgili birçok yeni bilgi de öğrendim. Karakter üzerinden yapılan bilgilendirmeler ve karakterin bakış açısıyla bu hastalığın ne tür rahatsızlıklara sebep olduğunu yazar bize aktarmış. Uzun uzun bu psikolojik rahatsızlıktan bahsetmeyeceğim. Kitap çoğunlukla bunun üzerine kurulu. Ne dersem spoiler olabilir. O yüzden bir diğer beğendiğim yöne geçelim.

Kitap müthiş akıcıydı. Tamam, ben birkaç günde bitirmiş olabilirim ama o günler boyunca fuardaydım. Yoksa sizin bir günde hatta birkaç saatte bile bitirebileceğiniz bir kitap. O yönden bir kuşkunuz olmasın. Puntolar da göz yoracak kadar küçük değildi. Bölüm aralarında birer sayfa boşluklar vardı. Bu da çabuk bitirmenize katkı sağlayabilir.

Sevdiğim bir diğer özellik ise her iki karakterimizin fazlasıyla masum oluşuydu. Cinsellik yoktu bir kere. Cinsellik düşünmeden ilişki yürütebilen iki karakter yaratmış yazarımız. Her ikisinin de kendince sorunları var. Birlikte oldukları vakit hem sorunlarını anlatabiliyorlar hem de o sorunlardan uzaklaşmanın yollarını buluyorlar.

Bir diğer sevdiğim yönü içerisinde birçok ünlü yazar ve şairden alıntıların olmasıydı. John Green sık sık bazı yazarlardan kesitler kullanmış. Bu fazlasıyla hoşuma gitti.

Sevdiğim son yönü ise kitabın kapağı ve şömizi. Kapak tasarımına bayıldım. En güzel John Green kapak tasarımı olmaya aday kendisi. Bir de iç şömizini görseniz. İçerisinde bir sürü alıntı var. Bayıldım resmen.


Şimdi gel gelelim olumsuz bulduğum yönlere. İlk olarak söylemek istediğim şey, yazarımızın dili. Neden bilmiyorum ancak kitabın ilk sayfasını okuduğumda afalladım. Green, o kadar uzun bir cümle kurmuş ki başlar başlamaz "İşte yandık!" dedim. İlk sayfanın ilk cümlesi tamı tamına 46 kelimeden oluşuyor. Kitap boyunca bunun birkaç örneğine daha rastladım ancak sık sık bu tarz uzun cümleler kullanmamıştı iyi ki.

Söylemek istediğim bir diğer şey ise, olay örgüsü. Tamam çok güzel bir konusu var ancak biraz daha hareketli ve olaylı bir kitap beklerdim. Tekdüze devam etmesi hoşuma gitmedi. Sonu güzel bitti ancak kitap boyunca birkaç şeyin daha olmasını beklemedim değil.
Sevemediğim son özelliği ise karakterimizin iç düşüncelerine çok fazla inilmesiydi. Aslında karakterlerin ne düşündüklerini bilmeyi seviyorum ancak mesela bir konuşma ortasındayken bir paragraf boyunca karakterimizin düşüncelerinden bahsediliyor. Sonra tekrar konuşmaya devam ediliyor.

KONUSU:

On Altı yaşında bir lise öğrencisi olan Aza, çocukluk arkadaşı Davis'in babasının ortadan kaybolduğunu öğrenir. Bulana ise yüz bin dolar ödül vaat edilir. Aza'nın en yakın arkadaşı Daisy ise kaçak milyarderin peşine düşüp yüz bin doları kazanmaya heveslidir. Aza'yı bu konuda ikna eden Daisy ve Aza Russel Pickett'in peşine düşer. Bu sırada Davis ile beklediğinden daha yakın olan Aza'nın hikayesi başka bir yöne doğru gitmeye başlar.

Kitaba puanım 7

Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Neptün Cinayetleri kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Birimiz Yalan Söylüyor kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
En Yakın Arkadaşımın Şeytan Çıkarma Ayini kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kırmızı Piyano kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
İstasyon On Bir kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

EVA'NIN ÇIĞLIĞI KİTAP YORUMU


Kitap Adı: Eva'nın Çığlığı
Özgün Adı: The Burntown
Yazarı: Jennifer McMahon
Yayınevi: Ephesus

Yazarın bundan önceki kitabını bitirdiğimde yorumuma "Jennifer McMahon'un kalemine aşığım." diye başlamıştım. Bu cümlemin bir kez daha altını çizmek istiyorum. Yazarın bu kitabıyla da bir kez daha söylemiş olduğum cümlenin doğru olduğunu teyit ettim. Kaleminde öyle bir dokunuş var ki kitaba bambaşka bir hava katıyor. O kasveti ve gerilimi adeta yaşıyorsunuz.

Eva'nın Çığlığı, yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi geçmişte yaşanan bir olayı aydınlatmaya dayanıyor. Yine gizemli bir aile, yine bu ailenin korkunç tarihi anlatılıyor. "Yazarın en iyi kitabı bu mu?" diye sorarsanız, orası tartışılır. Bana göre değil. İlk 150 sayfa boyunca diğer kitaplardan daha alt bir seviyede ilerledi. Yine bir gizem hakimdi ama daha iyilerini okumuştum. Fikrimce McMahon'un en iyi kitabı Söylemeyeceğine Söz Ver ve Kayıp Kızlar Adası. O kitapları bitirdiğimde yaşadığım hisleri hala hatırlayabiliyorum.


Eva'nın Çığlığı, 200. sayfadan sonra hareketlenmeye başladı. "İşte aradığım heyecan bu!" dedim. Son 90 sayfa ise elimden bırakamadım. Artık işler o kadar kızışmaya ve gizem kazanmaya başlamıştı ki neler olduğunu öğrenmek için sayfaları ardı ardına çevirdim.

Bildiğim kadarıyla yazarın çevrilmemiş daha çok kitabı bulunuyor. Bu yüzden mutluyum :D Her kitabı beni içine hapsediyor. Okuduğum süreç boyunca dünya ile iletişimi kesiyorum ve sadece kitaba odaklanıyorum. Var mı daha ötesi?


Kitapta üç ayrı karakter anlatılıyor. Bu karakterlerin yolları bir zaman sonra kesişiyor. Karakterlerin her birini sevdim ve ısındım. Gerilim kitabının içinde yer yer gülümsemiş bile olabilirim.

Son olarak söylemek istediğim şey ise, kitap müthiş akıcıydı. Okurken bir an olsun sıkılmadım, aksine elimden bırakmak istemedim ve aşırı bir keyif aldım. Bu yazarla hala tanışmadıysanız sizi çok ayıplıyorum. İşe Söylemeyeceğine Söz Ver kitabını alarak başlayabilirsiniz. Bu kitabı merak ediyorsanız kesinlikle önerimdir. Sizin de benim kadar seveceğinizi düşünüyorum.

KONUSU:

Yıllar yıllar önce Thomas Alva Edison'un bir icadı olan ve ölülerle konuşmaya yarayan bir makinenin çizimleri Edison'dan çalınmıştır. Çizimler kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Ancak bu çizimlerin peşinde olan birtakım insanlar vardır. Miles'a babasından kalan bu çizimler artık hayata geçmiştir. Miles ve ailesinin evini sel basmadan önce bu makineden "Tehlikedesiz!" diye bir çığlık gelmiştir. Bu çığlıktan sonra ise Miles ve ailesinin hayatı yerle bir olmuştur.

Eva'nın Çığlığı'na puanım 9

Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Neptün Cinayetleri kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Birimiz Yalan Söylüyor kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
En Yakın Arkadaşımın Şeytan Çıkarma Ayini kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kırmızı Piyano kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
İstasyon On Bir kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

BİRİMİZ YALAN SÖYLÜYOR KİTAP YORUMU


Kitap Adı: Birimiz Yalan Söylüyor
Özgün Adı: One Of Us Is Lying
Yazarı: Karen M. McManus
Yayınevi: Yabancı

Yakın zamanda Netflix tarafından dizisi çekilecek olan Birimiz Yalan Söylüyor'un tanıtım yazısını okuduğumda nedense beğeneceğimden fazlasıyla emindim. Tipik bir Amerikan lisesi ve bu lisede yaşanan olaylar çoğu gençlik kitabı ve dizisinde çokça konu edildi. Her birini okumaktan ve izlemekten keyif aldım. Birimiz Yalan Söylüyor da o kitaplardan bir tanesiydi. Buram buram Amerikan lisesi klişeleri kokuyordu ama konusu diğerlerinden farklıydı. Beni kitaba çeken özellik ise bu yönüydü.

McManus'un yarattığı 4 anakarakterin her biri birbirinden özeldi. Her birinin karakteristik özellikleri özenle oluşturulmuştu. 4 farklı karakterin bir olayla bir araya gelmesi ve sonrasında birbirlerine yakınlaşmalarını sevdim.

Birimiz Yalan Söylüyor o kadar akıcıydı ki elime aldığımda çoktan 100 sayfayı geride bıraktığımı gördüm, hem de hiç sıkılmadan. Çünkü kitap boyunca sürekli yeni olaylar yaşanıyordu. Bu olayların arka arkaya gelmesi kitaba akıcılık kazandırmıştı. Okurken bir an bile sıkılacağınızı düşünmüyorum. Eminim siz de benim gibi keyif alacaksınızdır.

Hepinizin bildiği üzere kitapta bir kişi ölüyor ve bu ölümün sorumlusu olarak 4 öğrenci belirleniyor. Tüm oklar Simon öldüğü sırada yanında olan 4 öğrenciye çevriliyor. Hiç beklenmedik bir anda bir travma yaşayan bu 4 anakarakterin yaşamındaki değişiklikleri okumak onlarla birlikte bu olayı yaşıyormuş hissi uyandırdı.



Kitapla ilgili okuduğum çoğu yorumda birkaç kişi katili önceden tahmin edebilmiş. Ben de pürdikkat okumama rağmen birkaç tahminde bulundum ancak ne yazık ki tahminlerim beni yanılttı. Kitap hiç beklenmedik bir şekilde sonuçlandı. Bunun üzerine benim ağzım tabi ki bir karış açık kaldı. Katili önceden tahmin edenler nasıl bir yol izleyerek bu sonuca ulaştı hiçbir fikrim yok.

Anlattığım gibi çok fazla keyif alarak okuduğum bir kitaptı. Eminim siz de benim kadar olmasa bile seveceksiniz bu kitabı. Dizisini ise sabırsızlıkla bekliyorum.

KONUSU:

Bayview Lisesi öğrencilerinin kabusu, Simon'un oluşturduğu 'Dedikodu Kazanı' isimli telefon uygulamasıdır. Simon bu uygulamada okuldaki öğrencilerin tüm sırlarını paylaşmaktadır. Nereden, nasıl ve hangi kaynaktan bu bilgileri öğrendiği ise meçhuldür. Ancak herkes biliyordur ki Simon'un Dedikodu Kazanı'nda paylaştığı hiçbir bilgi yalan değildir.

Bir öğleden sonra çantalarında telefon bulundukları gerekçesi ile Simon, Bronwyn, Addy, Cooper ve Nate cezaya kalmıştır. Ancak çantalarında bulunan telefonların hiçbiri kendilerine ait değildir. O gün Simon'ın içtiği su onu ölüme sürüklemiştir. Ölümünün şahidi olarak ise geriye Bronwyn, Addy, Cooper ve Nate kalmıştır. Simon'un Dedikodu Kazanı'nda paylaşacağı bir sonraki yazıda ise bu dört isim yer alıyordur. Bunun üzerine polis bu 4 kişiyi baş şüpheli olarak görür.

Kitaba puanım 10

Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Küçük Ama Büyük Yalanlar kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
En Yakın Arkadaşımın Şeytan Çıkarma Ayini kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kırmızı Piyano kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Magonya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

EN YAKIN ARKADAŞIMIN ŞEYTAN ÇIKARMA AYİNİ KİTAP YORUMU


Kitabın Adı: En Yakın Arkadaşımın Şeytan Çıkarma Ayini
Özgün Adı: My Best Friend's Exorcism
Yazarı: Grady Hendrix
Yayınevi: İthaki

Bu kitabı çıktığı günden beri merak ediyordum ve elime ilk aldığımda seveceğimi anlamıştım. Arka arkaya fantastik ve distopik kitaplar okuduktan sonra gerçeği bu kadar iyi yansıtan bir kitabı okumak çok iyi geldi doğrusu. Bayıldım! Tüm beklentilerimi karşıladı.

Kitaba bir korku romanı olarak değil de gerilim romanı olduğunu düşünerek başlarsanız daha çok seveceğinizi düşünüyorum. Çünkü içerisinde gerim gerim gerilmeme neden olan kısımlar vardı. Korkmak gerilmenin daha üst seviyesi olduğu için beklentilerinizi karşılamayabilir. Ama eminim sizi gerim gerim gerecektir.

Kitap 80'li yılların sonunda geçiyor. Buram buram 80'ler kokuyor yani. O 80'ler havasına bayıldım, beni bambaşka diyarlara götürdü sanki. Günümüzde geçseydi bu kadar sevmezdim. Tarihte geçmesi bambaşka bir hava katmış. O dönemin popüler olan sanatçıları, şarkıları, televizyon dizileri vs. kitapta yer alıyordu. Bunlar da müthiş ayrıntılardı. Her bölümün başlangıcında o dönemlerden bir şarkı ismi vardı. Ara ara açıp dinledim, hatta birkaç tanesi hoşuma gitti.


Her bir karakterimizi ayrı sevdim. Özellikle başkarakterler Abby ve Gretchen arasındaki dostluğa bayıldım. Kitap ilk başlarda bir genç-yetişkin romanı gibi başlasa da asıl olaylara gelindiğinde gerilimin hakkını vermeye başladı. İlk sayfalarda Abby ve Gretchen'ın tanışma hikayesinin anlatılması aslında okuyucunun da karakterlerle tanışmasını sağlamıştı.

Son 100 sayfa kitabın asıl ve en önemli kısmıydı. İşte ben bu kısma bayıldım. Gerilimi bu sayfalarda hissettim. Hem de dibine kadar. Sonuysa beni tatmin edebilecek bir şekilde, mükemmel bitti.

Bu kitabı bir gecede sabahlayarak bitirirseniz benim etkilendiğimden daha fazla etkilenirsiniz. Tüyleriniz diken diken olur. Benden dolayı kitap biraz elimde süründü ama elime alıp okumaya başladığımdaysa elimden bırakamadım.

Yazarın dili gayet akıcı ve hoştu. Hiçbir zorluk yaşamadan okuyabildim. Siz de kitaba kendinizi vermeye başladığınızdan itibaren elinizden bırakamayacaksınız eminim.


KONUSU:

Çocukluktan beri yakın arkadaş olan Abby ve Gretchen, 1988 yılının okul döneminde neler yaşayacaklarından habersiz Glee ve Margaret isimli iki arkadaşlarıyla birlikte uyuşturucu kullanmak için ormana gitmişlerdir. O gece Gretchen birkaç saatliğine ortadan kaybolmuştur ve üç kız Gretchen'ı sonunda bulmuşlardır. İlerleyen günlerde Gretchen'de bir değişiklik olduğunu fark eden Abby, ona yardım etmeye çalışırken  kendini batağa sürüklediğinin farkında değildir. İçerisine insanlara kötülük yapmayı bir görev edinen İblis giren Gretchen artık eski Gretchen değildir. Abby ise Gretchen'ın içindeki İblis'i çıkarmanın tek yolunun ne olduğunu biliyordur...

Kitaba puanım 9

Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Magonya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kırmızı Piyano kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz. 
İstasyon On Bir kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.

Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

Hakkımda

Selam, ben Emirhan! Blogumla tanıştın mı? Burası benim kitap eleştirileri, dizi/film önerileri yaptığım, yeri geldiğinde ise bazı konularda fikirlerimi sunduğum bir blog. Bloguma göz atmaya hazır mısın?

Blogu Takip Et (Yeni)

Blogumda Ara

Instagram Hesabım

Etiketler

Haveyoumetmyblog

Translate

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *