.

DÜZENBAZ KİTAP YORUMU



Kitap Adı: Düzenbaz
Özgün Adı: Genuine Fraud
Yazarı: E. Lockhart
Yayınevi: Pegasus

Anladığım kadarıyla yazarımızın okuyucuyu kitabın sonunda şaşkına uğratma gibi bir tarzı var. Okuduğum her iki kitabında da bu tarzla karşılaştım. Bana sorarsanız bu konuda gayet başarılı. Özellikle Yalancılar'ın sonunu okuduğumda neye uğradığımı şaşırmıştım. Düzenbaz'ın sonunda da Yalancılar kitabındaki kadar olmasa da bir hayli şaşırdım.

Düzenbaz, diğer romanlardan farklı olarak tersten anlatılıyor. Yani bir olay oluyor, bir sonraki bölümde o olaydan öncesini, bir sonraki bölümde de bir önceki bölümden önceki zamanda yaşananları anlatıyor. Örneğin ilk bölümde haziranın üçüncü haftası 2017'de olan bir olayı anlatırken, ikinci bölümde nisanın son haftası 2017 anlatılıyor. Bu bu şekilde devam ediyor. Ta ki asıl olayı öğrenene kadar.

Bu tersten anlatma olayı güzel düşünülmüş bir fikir olsa da okuyucuyu yoruyor. Okurken zamanları ve olayları takip etmekten bitap düştüm. Bir zaman sonra alıştım ama alışana kadar neler çektim bilemezsiniz :D Yazara da bu konuda hak veriyorum. Çünkü bu kitap başka bir şekilde anlatılamazdı sanırım.

Kitapta 2 tane anakarakterimiz vardı. Her ikisine de ısınamadım. Birbirlerine takındıkları tavırlar ve olaylara bakış açısı benim yapacağım türden değildi. O yüzden kendime yakın bulduğum bir karakter yoktu. Belki yazarımız olayı kahraman bakış açısı ile bize aktarsaydı bu durum daha farklı olabilirdi.

Kitap 260 küsur sayfa olduğu için akıcı değildi diyemeyeceğim. Bir günde bitirdim. Elinizden bırakmadan okursanız sevebileceğinizi düşünüyorum. Ama parça parça okursanız kitabı takip etmekte güçlük çekersiniz.

Kitap hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Sevdiğim yönleri dışında sevmediğim yönleri de vardı. Bunlardan da bahsettim. Yazarın bir önceki kitabı Yalancılar'ı okumadıysanız mutlaka okumanızı öneririm. Kitabın konusundan bahsetmeyeceğim. Söylediğim her şey spoiler olabilir. O yüzden tanıtım bültenini aşağıya bırakıyorum.

TANITIM BÜLTENİ

Hikâyenin merkezi sizsiniz. Başka kimse değil, sadece siz. Nereden geldiğinize dair ilginç bir hikâyeniz ve alışılmışın dışında bir eğitiminiz var. Gaddarsınız, zekisiniz, neredeyse korkusuzsunuz. Ardınızda ölüler var çünkü hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yapıyorsunuz. 
 
Genç kız yüzlerce film izlemişti. Kadınların, bu tarz hikâyelerin merkezinde olması nadir bir durumdu. Onun yerine çekici bir görüntü, kurban veya duygusal ilgi odağı olarak gösterilirlerdi. Çoğunlukla beyaz heteroseksüel kahramana destansı yolculuğunda yardımcı olmak için varlardı. Ortada kadın bir kahraman varsa da fazla zayıf, fazla mini elbiseli ve dişleri kusursuz biri olurdu. 
 
Genç kız o kadınlar gibi görünmediğini biliyordu. Asla o kadınlar gibi görünmeyecekti. Ancak o kahramanların sahip oldukları her şeye sahipti ve bir bakıma onlardan çok daha fazlasıydı. 
 
Bunun da farkındaydı. 

Kitaba puanım 6.5

Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Replika kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Tut Ki Seni Seviyorum kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Magonya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz. 
Seni Ben Uydurdum kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Bir Parça Sonsuzluk kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz. 
Genç Elitler kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz. 

Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

TUT Kİ SENİ SEVİYORUM KİTAP YORUMU



Kitap Adı: Tut Ki Seni Seviyorum
Özgün Adı: Holding Up The Universe
Yazarı: Jennifer Niven
Yayınevi: Pegasus

Sen nasıl mükemmel bir kitapsın? Aşık oldum sana. Hiçbir eksik yön bulunmayacak kadar kusursuzsun. Şimdi hazırsanız bu kitabı almanız ve en kısa zamanda okumanız için en geçerli sebepleri arka arkaya sıralayacağım.

İlk olarak bahsetmek istediğim kısım karakterlerimiz. Kız karakterimiz, yıllar önce ABD'nin en kilolu genci olarak vinç yardımıyla evden çıkarılıyor. Kilo vermesi üzerine tekrar lise hayatına dönüş yapıyor. Ama nasıl bir dönüş? Kitaba başlarken bu kilolu kız karakterin ezik ve mıymıntı biri olacağını düşünmüştüm. Yaşadığı onca şeyden sonra olacaklara göz yumacağını, sesini çıkarmayacağını düşünmüştüm. Ama kendisi beni ve yeni başladığı lisedeki herkesi şaşırtarak kitaba giriş yaptı. "İşte bu!" dedim. Beklediğim karakter buydu. Zorbalıklara karşı direnecek, söylenen sözler karşısında sessiz kalmayacak, insanlara kendini utandırmalarını sağlayacak bir karakterdi. Kendisine bayıldım! Yıllar önce yaşadığı olay yüzünden haberlere çıkmış birinin hayatla böyle savaş içinde olmasını okumak mükemmeldi.

Gelelim erkek karakterimize. Jack'in kişisel özelliklerinden bahsetmeyeceğim ama onun da kimsenin bilmediği, sır olarak sakladığı bir hastalığı var. Prosopagnozi. "O ne?" diye soracak olursanız, bu bir yüz körlüğü hastalığı. Yani daha önce gördüğü ve tanıdığı insanların, hatta ailesinin bile yüzünü hatırlayamama, her kafasını çevirdiğinde neye benzediklerini unutma. Jack karateri insanları, konuşmasından, giyiniş tarzından ve aklına kazıdığı birkaç kodla tanımaya çalışıyor. Kitabı okuyan bir başka arkadaşımla bu konuyu tartışırken Brad Pitt'in de bu hastalığa sahip olduğunu söyledi. Daha önce adını bile duymadığım bu hastalık aslında her 50 kişiden 1'inde görülen bir rahatsızlıkmış.

Bir diğer bahsetmek istediğim konu kitabın kapağı. Okuduktan sonra ne kadar anlamlı olduğunu fark ettim. Kitap kapağındaki her bir mavi biçimsiz ve solukken aralarından bir tanesinin biçimli ve inci gibi parlaması her şeyi açıklıyor sanırım.

Kitabın işleyişini çok sevdim. Gereksiz ve fazla bulduğum bir bölüm dahi yoktu. Sonunda ise hüngür hüngür ağlamasam da hafiften gözlerim doldu tabii ki. Kitabı bitirdikten sonra biraz soluklandım ve düşünmeye başladım. Ne kadar da mükemmeldi. Kesinlikle son 1 yıldır okuduğum en masum ve mükemmel aşk hikayesiydi.

Bunların yanı sıra çok akıcıydı. Sayfaları ardı ardına çevirdim. Sonunda ne olacağını tahmin etmesem de heyecan verici bir kitaptı. Elinize aldığınızda birkaç saatte rahatlıkla bitirebileceğiniz bir roman.

Kitapta zorbalık konusuna da değinilmişti. Ne yazık ki çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi zorbalık. İnsanlara zayıfın, şişmanın, yaşlının, eşcinselin, kısanın, gözlüklünün ve buna benzer birçok şeyin bir sorun teşkil etmediğini, herkesin tüm koşullarda insan olduğunu öğretmek çok zor. Bu konuda yazarımızı tebrik ediyorum. Bu tarz kitaplar çoğaldıkça ve yazılmaya devam edildikçe zorbalık konusunun da git gide azalacağını düşünüyorum.

Son olarak söylemek istediğim şey, yazarın bu kitabının ilk kitabından (Hayatın Kıyısında) kat kat daha iyi olduğu. İlk kitabını çok fazla sevmemiş biri olarak bu kitabına bayıldım. Eğer siz de ilk kitabı sevenlerdenseniz bu kitabı okuduğunuzda bayılacağınıza eminim. Mutlaka okumalısınız.

Kitaba puanım 10

Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Replika kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Düzenbaz kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Magonya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz. 
Seni Ben Uydurdum kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Bir Parça Sonsuzluk kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz. 
Genç Elitler kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz. 

Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

KAÇIŞ KİTAP YORUMU (UYANIŞ #2)



Kitap Adı: Kaçış
Özgün Adı: Alight
Yazarı: Scott Sigler
Yayınevi: Go!


Hem sinirlenerek, hem de heyecanla okuduğum bir kitabın yorumunu giriyorum şu anda. İlk kitap olan Uyanış'a bayılmıştım. Benim için kusursuz bir kitaptı. Sonu mükemmel bir şekilde bitmişti ve ben de ikinci kitabı okumak için sabırsızlanıyordum. Sonunda ikinci kitabı da bitirdim. Yer yer mükemmel bulduğum, yer yerse saçma bulduğum satırlarla karşılaştım.


Kitabın konusunu mükemmel bulmamla başlayalım. Yazar gerçekten çok iyi bir kurgu oluşturmuş. Her bir zerresine bayıldım. Bu konuda kesinlikle kusursuzluğuna söylenecek laf yok.

İkinci kitapta da yine dimdik duran, güçlü bir kız karakter bizi karşılıyordu. Em karakterini ciddi manada sevdim. Kitaplarda böyle güçlü karakterler görmeyi özlüyorum.

Kitap kaldığı yerden devam ediyordu. Son sayfasına kadar sürükleyiciydi. Ama 600 sayfa olması nedeniyle bazı gereksiz bulduğum kısımlar oldu. Bu gereksiz kısımlar okurken sıkılmama neden oldu. O gereksiz kısımların olmadığını ve kitabın 450-500 sayfa olduğunu var sayarsak mükemmel bir kitap olurdu. Bu gereksiz kısımların ilk 300 sayfaya kadar olduğunu düşünüyorum. Sonrasında hiçbir sıkıntı yoktu. Ama bu ilk 300 sayfayı okurken gerçekten sinirlerim bozuldu :D


Yazarın kalemi gerçekten çok güçlü. Kendini okutturan bir yazım stiline sahip. Bunun dışında kitabın sonu yine bomba gibi bitti. O sona yine bayıldım. Hiç beklemediğim şeyler arka arkaya gerçekleşti ve beni şoka uğrattı. 3. kitabı merakla bekliyorum.

Kitaba puanım 8

Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Uyanış kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Küçük Ama Büyük Yalanlar kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Birimiz Yalan Söylüyor kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Neptün Cinayetleri kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.

  •  
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

ZAMANSIZ KİTAP YORUMU



Kitap Adı: Zamansız
Yazarı: Bahar Gerçek Doğru
Yayınevi: Cinius

Kitabın konusunu okuduğumda beni içerisine çeken bir şeyler vardı. Daha kitaba başlamadan mükemmel bir roman okuyacağımın farkındaydım. Okumaya başladım ancak ilk 40 sayfa kitabın konusundan bağımsız bir hikayeyle karşılaştım. Bu hikayede yüzyıllar öncesinin İstanbul'u ve bir Sultan'ın köleleri anlatılıyordu. Anlam vermeye çalışırken kendimi öykünün içerisinde buldum. Fakat o trajik son beni şaşkına uğrattı. Bu hikayenin böyle bitmesini düşünmemiştim.

Daha sonra gerçek zamana, 2000'li yıllarda yaşayan bir kadının öyküsünü okumaya başladım. İşte kitabın konusunda yazan olay buydu. Ece'nin hikayesi. Yüzyıllar öncesinde yaşanan bu trajik olay ile Ece'nin ne gibi bir bağlantısı olabilir diye düşündüm durdum. Son sayfalara kadar aralarında hiçbir ilişik bulamadım. Ama son sayfalarda ne olduğunu anladığımda tüylerim diken diken oldu.

Yüzyıllar önce yaşanan bir olay ile 2000'li yıllarda yaşanan bir olayın kesişme noktası kesinlikle mükemmeldi. Kitap çok akıcıydı. Okurken bir an olsun sıkılmadım. Bir günde bitti. Başkaraktere alışma sürecim de hiç uzun olmadı. Gayet kısa bir sürede sevdim Ece'yi.

Kitapta Birleşik Arap Emirlikleri'nden bir iş teklifi alan Ece'nin bambaşka bir kültüre, bambaşka bir ülkeye adapte olma süreci keyifliydi. Eğer bundan sonra Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidecek olursam ne yapmam, ne yapmamam gerektiğini gayet iyi biliyorum :D Ece ile birlikte ben de bu kültüre fazlasıyla şaşırdım. 

Hayatında büyük değişikler yaşayan Ece'nin yeni bir hayat kurma öyküsü okumaya değerdi. Kendimi onun yoldaşı gibi hissettim diyebilirim.

Kitapta olumsuz gördüğüm tek yön çok fazla betimleme barındırmasıydı. Evet betimleme mükemmel bir şey. Karakterleri, mekanı, atmosferi en ince ayrıntısına kadar hissedebilmemize olanak sağlıyor ancak gereğinden fazla kullanıldığında bazen sıkabiliyor. Betimlemeler aslında çok başarılıydı. Gerçekten de her bir durumu gözlerimin önünde hayal edebildim. Fakat dediğim gibi aralarında çok uzun sürenler de vardı.

TANITIM BÜLTENİ

Ne benim ne de senin var olmadığımız hiçbir zaman olmadığı gibi içinde yok olup gideceğimiz bir gelecek de yok…
Ece, 2000’li yıllarda İstanbul’da yaşayan genç ve başarılı bir mühendistir. Evliliğini ve hayatı sorgulamaya başladığı dönemde, tarih profesörü olan babasını kaybeder. Gördüğü ilginç rüyaların peşinde savrulurken, babasının ona bıraktığı emanetin sırları hiç bilmediği bir zaman algısının kapılarını açar. Genç kadın iş için taşındığı yeni ülkede varolmaya çalışırken, asırlar önce İstanbul’da yaşayan gizemli kadınla arasında süregelen bağlantıyı keşfeder. Ece, dünyanın dört bir yanından gelmiş insanlarla paylaştığı yaşam çemberinin içinde farkında olmadan yarım kalmış bir masalın kahramanlarını bulur. Ece’nin İstanbul’da başlayıp Abu Dabi’ye uzanan cesur yolculuğu zaman ve mekan sınırlarını aşarken, dünyanın bir başka ucunda kendi sonunu yazar.
Yolu iyilik olan hikayeler ZAMANSIZDIR ve cesur kahramanlarını her defasında küllerinden yaratır.

Kitabı satın almak için TIKLAYABİLİRSİNİZ

Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Birimiz Yalan Söylüyor kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kurtulan Kızlar kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

SMILEY PİERCİNG DENEYİMİM / ACIYOR MU? BAKIMI NASIL YAPILMALI?



"Aa o dişinin üzerindeki ne?", "Acımadı mı?", "Nasıl yemek yiyorsun?", "Dişlerini nasıl fırçalıyorsun?" gibi sorulara maruz kalıyorsanız eğer, tebrikler smiley piercinge sahipsiniz demektir. Piercingimi yaptırdığım günden beri en az 100 kere bu sorularla karşılaştım. Şimdi hem o soruları yanıtlamak, hem de smiley piercing yaptıracak olanlara deneyimlerimi anlatmak istiyorum.

Öncelikle başlayacağımız soru "Acıyor mu?"
Hayır. Hatta hiç acımıyor. Ben ki acı eşiği yerlerde olan bir insan, aşıdan bile korkarken nasıl böyle bir şey yatırdım aklım ermiyor. Piercingciye gittiğimde hala yapıp yaptırmama konusunda kararsızdım. Adama "Acıyacak mı?" diye sordum. O da bana "Hayır. En az acıyan yer orası hatta." yanıtını verdi. Ki dediği gibi de oldu. Hiç acımadı. Oradaki et çok ince ve esnek olduğu için çok çabuk deliniyor. Delim sırasında hiçbir sorun yaşamadım. Yaklaşık 5 dakika içerisinde bitti.

İkinci soruya geçelim. "Nasıl alıştın?"
Alışmam sanırım bi 5 dakika falan sürdü :D Alışma sürecinde hiçbir sorun yaşamadım. Sanki oramda hep bir piercing olmalıymış gibi geldi.

Üçüncü sorumuz: "Nasıl yemek yiyorsun?"
Gayet rahat bir şekilde hiçbir sorun yaşamadan yemek yiyebiliyorum. Sadece elma gibi sert şeyleri ısıramıyorum. Onun dışında yemek yerken hiçbir sorun yaşamıyordum. (Bir kez sakız yapışmıştı o hariç)

Bir diğer sorumuz: "Dişlerini nasıl fırçalıyorsun?"
İlk zamanlar çok hassas bir şekilde piercingime dokunmadan fırçalamaya çalışıyordum. Aksi taktirde kopacağını düşünüyordum. Ancak daha sonra haldur huldur bir şekilde oradaki piercingi umursamadan fırçalamaya başladım. Hiç de bir şey olmadı :D


"Ne kadar sürede kapanıyor?"
Piercingimi taktırdıktan 1-2 ay sonra MR'a girmek zorunda kaldım ve haliyle smiley piercingimi de çıkardım. Sadece yarım saat takmadım ve tekrar denediğimde zor da olsa taktım. Deliği bulmakta çok zorlandım ama delik kapanmamıştı. Piercingi takalı neredeyse 2 yıl olacak ve çıkarmaya karar verdim. 2 gün önce çıkardım ve deliğin kapanmasını bekledim. Ama bugün tekrar takmaya çalıştığımda deliğin hala açık olduğunu ve hiç zorlanmadan piercingi takabildiğimi gördüm. KAPANMAMIŞ! Şimdi yine çıkardım bakalım ne kadar sürede kapanacak delik.

Bu arada piercingim ile hiçbir fotoğrafım yokmuş onu fark ettim. Ben de fotoğraflardan ve videolardan kestim :D

"Ne kadara yaptırdın?"
Tam hatırlamıyorum ama sanırım 50-60 arası bir fiyatı vardı.

"Oradaki et yırtılıyor mu?"
Evet yırtıldığını duydum ama benimki yırtılmadı. Halbuki o kadar oynuyordum orasıyla :D

Benim aklıma gelen sorular bunlardı. Siz de aşağıya yorum olarak deneyimlerinizi yazabilir, sorularınızı yazabilirsiniz.
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

Hakkımda

Selam, ben Emirhan! Blogumla tanıştın mı? Burası benim kitap eleştirileri, dizi/film önerileri yaptığım, yeri geldiğinde ise bazı konularda fikirlerimi sunduğum bir blog. Bloguma göz atmaya hazır mısın?

Blogu Takip Et (Yeni)

Blogumda Ara

Instagram Hesabım

Etiketler

Haveyoumetmyblog

Translate

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *