.

ÜNİVERSİTEDE İLK HAFTAM NASIL GEÇTİ?


25.09.2017 tarihinde ilk üniversite deneyimimi yaşamış oldum :) Kulağa her ne kadar saçma gelse de benim için oldukça heyecan verici bir ilk gündü. Bilmeyenleriniz için: Beykent Üniversitesi'nde %75 burslu İngilizce Yeni Medya okuyorum. Ancak şu anda hazırlıktayım, daha kendi bölümüme geçmiş değilim. Bölümüm aslında Beykent Üniversitesi'nin Ayazağa Kampüsü'nde yer alıyor. Ama hazırlık için Beylikdüzü Kampüsü'ne gidiyorum. Gelecek yıl Ayazağa'ya geçeceğim.

Daha fazla uzatmadan ilk günüm nasıldı bahsetmeye başlıyorum. Şanslıyım ki lisedeki en yakın arkadaşımla aynı üniversiteye düştük. Bölümlerimiz farklı ama ikimiz de İngilizce okuduğumuz için hazırlıktayız. Okula kayıt olurken girdiğimiz sınavda her ne kadar aynı dereceyi almış olsak da sınıflarımız aynı değil, yan yana.

Benim karakterimde insanlarla çabuk kaynaşıp ve samimi olmak yok. Tipik bir akrep burcuyum diyebilirim. Dışarıdan her ne kadar soğuk görünsem de benimle tanıştıktan sonra ne kadar sıcak olduğumu görebilirsiniz. Bu yüzden en yakın arkadaşım veya tanıdığım biri yanımda olmasaydı ilk gün heyecanıyla neler yapardım bilmiyorum.

Dersim 8.30'da olmasına rağmen ben sabah 6.00'da uyanıyorum. Neden? Çünkü okulum Beylikdüzü'nde...


Daha gün ağarmadan ben yollara düşmüş oluyorum ve ben yoldayken güneş yavaş yavaş doğmaya başlıyor. Bir de bunun kış mevsimini düşünsek ne olur bilmiyorum....

İlk gün en yakın arkadaşımla geç kaldık :) Çünkü yolun o kadar uzun süreceğini hesaba katmamıştık. Bir de kat kat dolaşıp sınıflarımızı aramaya kalkınca baya bir geç kalmış olduk. Derse ilk girdiğimde İngilizce konuşan bir kadın ders işliyordu. Sonradan öğrendim ki aslen Londralı'ymış ve adı Christina'ymış. İlk başlarda kimsenin Türkçe konuşmaması ve herkesin İngilizce anlaşması beni güldürdü. Haftanın ilk gününe ve son gününe bakıyorum da ne çabuk alışmışım.

İlk iki ders Ms. Christina'nın ve son iki ders Mr. Özkan'ın. Mr. Özkan ise Türk. Aslında Türkçe biliyor ama ağzından bir tane Türkçe kelime duyana aşk olsun. İlk günden ders işlemeye başladık ne yazık ki.


Arkadaşlarımdan bahsetmek gerekirse... Sanki herkes daha önceden arkadaşmış da ben sonradan katılmışım gibi. İnsanlar ne çabuk kaynaşıyor böyle? Sınıfta dönen espriler, şakalar falan filan.... Sınıfımız zaten 15 kişilik ve insanlar çabuk kaynaşıyor, ben biraz dışarıda kaldım gibi oldu :/

İlk günden numaralarımız alındı ve bir WhatsApp grubu oluşturuldu tabii ki :) Ben konuşmalara fazla katılmasam da okumadan geçmiyorum :D

İkinci gün ilk günün aynısı gibiydi. Ama suratlar ve isimler yavaş yavaş tanıdık gelmeye başladı. Üçüncü günde ise birileriyle yavaş yavaş iletişim kurmaya başladım.

İlk üç güne kadar sınıfta pek konuşmuyordum. Derslerde falan söz almıyordum. Ama son iki günde kendimi biraz daha öne atmaya başladım.

Bir de şöyle bir şey var. Benim İngilizce seviyem iyi. Lisedeyken sınıfta en iyi İngilizcesi olanlardan biriydim. Ama hazırlıkta herkes benimle aynı seviyede ve herkesin İngilizcesi çok güzel. Bu yüzden biraz şaşırmış ve hayal kırıklığına uğramış oldum :/

4. gün yani perşembe günü artık birileriyle gerçekten diyaloglar kurmaya başladım ve derslere katılmaya başladım. Sanırım o gün sınıf arkadaşlarımla birlikte terasa gittik ve birbirimizi biraz daha yakından tanıdık.


Bu arada ilk hafta dersler hafif olur diye düşünmeyin çünkü neredeyse her gün ödev verdiler ve onları yapacağım diye canım çıktı.

Son gün sınıfımıza yeni biri geldi ve yanıma oturdu. Kapalı bir kızdı ve yaşının benden büyük olduğu belliydi. Ayrıca Türk de değildi. Ms. Christina derste ona yardımcı olmamı söyledi ve ben de öyle yaptım. Sonradan öğrendim ki adı Lama imiş ve Suriyeli imiş. Önümüzdeki hafta onunla da samimi olmayı düşünüyorum :)

Son olarak dersleri İngilizce işlediğimizden olsa gerek artık her şeyi İngilizce düşünmeye başladım. Örneğin birinini söylediği veya kafamda kurduğum bir cümleyi hemen İngilizce'ye çeviriyorum. İlk haftadan böyle bir gelişme göstermem bence çok iyi :)

İlk hafta okulu pek fazla gezme fırsatı bulamadım. Bu yazım üniversiteye yeni başlayanlara ve başlayacak olanlara umarım bir tavsiye niteliğinde olur. Bahsedeceklerim bu kadardı. Kendinize iyi bakın. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere :)

Yazımla ilgili düşüncelerinizi aşağıya yorum olarak bırakabilirsiniz. Beni Instagram hesabım olan @haveyoumetmyblog 'dan takip etmeyi unutmayın :)
Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

Hakkımda

Selam, ben Emirhan! Blogumla tanıştın mı? Burası benim kitap eleştirileri, dizi/film önerileri yaptığım, yeri geldiğinde ise bazı konularda fikirlerimi sunduğum bir blog. Bloguma göz atmaya hazır mısın?

Blogu Takip Et (Yeni)

Blogumda Ara

Instagram Hesabım

Etiketler

Haveyoumetmyblog

Translate

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *