.

HOW TO GET AWAY WITH MURDER DİZİ YORUMU

 

Final bölümünü hüngür hüngür ağlayarak bitirdiğim diziden bahsedeceğim size. Son zamanlarda sizler de izlemeye başlamışken bir kritik yapalım istiyorum. Henüz birkaç bölüm izlemesine rağmen “Ben bu diziye bayıldım,” “Bağımlısı oldum,” gibi mesajlar alıyorum. Şimdi size söylemek istediğim bir şey var. Daha hiçbir şey görmediniz! Ben ilk iki sezon boyunca diziye ısınamamıştım ve doğruyu söylemek gerekirse beni pek sarmamıştı. Ama siz ilk bölümlerde bile bu kadar sevdiyseniz 3-4-5 ve 6. sezonlarda başından kalkamayacaksınız. Bir gün hiçbir şey yapmadan arka arkaya 12-13 bölüm falan izledim. Gece başımı yastığa koyduğumda o gün kendi hayatımı yaşamadığımı fark ettim. Ben tamamen How to Get Away with Murder’dan ibaretmişim. O yüzden diziyi sürekli “mesai” olarak adlandırdım. Her gün benim için izleme mesaisi başlıyor ve yatana kadar devam ediyordu. Birkaç gün içinde de bitirdim tüm sezonları.


Dizinin ilk 5 sezonu Netflix’te var. 6. sezon Netflix’e gelene kadar izlemeyi planlamıyordum ama tabii ki 1 saat bile bekleyecek hâlim yoktu ve internette bölümleri bulup direkt izledim.

Annalise Keating gördüğüm en güçlü kadın karakterlerden biri olabilir. Bir davayı kazanmak için yapmayacağı şey yoktur. Yargı dağıtır, kelimeleri ağzında hazır zeki bir avukattır. O yüzden ona ben Queen derim. Ayrıca kendisi beni hukuk okumaya da teşvik etmiştir.


Dizinin müthiş soğuk bir atmosferi var. Bu da diziye bambaşka bir hava katıyor. İzlerken geriliyorsunuz ve heyecandan tırnaklarınızı yiyecek vaziyete geliyorsunuz.


En sevmediğim özelliklerimden birisi izlediklerimden ve okuduklarımdan çok etkileniyor oluşum. Sırf bu yüzden çok güzel diziler izlemek istemiyorum çünkü beni bildiğiniz bunalıma sürüklüyor. Bu dizi de onlardan biri oldu. Final sezonu müthişti! Son bölümde ağladım. İzlediğim en iyi finallerden biriydi, tartışmasız. Bittiği gibi de boşluğa düştüm.


Kısacası mutlaka izlemenizi önerdiğim bir dizi. Bitirenler bile var ve iyi ki izlediklerini söylüyorlar. Siz şu an kaçıncı sezon kaçıncı bölümdesiniz?


Ayrıca buraya dizinin ev sevdiğim ve en sevmediğim karakterlerini bırakıyorum.

En sevdiklerim: Queen Annalise Keating, Connor Walsh, Tegan (sonraki sezonlarda göreceksiniz)

En sevmediklerim: Wess Gibbins (nedenini bilmiyorum ama bana itici geliyor), Michaela Pratt (izleyince neden sevmediğimi anlayacaksınız)

Sizin favorileriniz ve sevmedikleriniz kimler?


Daha fazla kitap ve dizi paylaşımı için beni Instagram'dan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.

Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

ADINLA ÇAĞIR BENİ KİTAP YORUMU



Kitap Adı: Adınla Çağır Beni
Özgün Adı: Call Me By Your Name
Yazarı: Andre Aciman
Yayınevi: Sel Yayıncılık

Umutla okumaya başladığım Adınla Çağır Beni’yi düş kırıklıkları ile bitirdim. Öyle ki kitaplar filmlerden daha fazlasını barındırır, sözüne aldanıp kitabı okumaya karar vermiştim. Filmden alamadığım keyfi kitaptan alma umuduyla tüm ön yargılarımdan sıyrılıp köşeme çekildim ve okumaya başladım. Daha ilk sayfalarında benim için bir fiyaskolar silsilesini başlatacak olan birtakım olaylar okudum. Elio’nun Oliver’ı ilk gördüğü sahnede başladı her şey. İçimden “Nerede romantizm? Nerede duygu? Nerede aşk?” dedim. Bu kitap benim standartlarımda “aşk” kategorisinde yer almıyor. Okuduğum her kitapta karakterlerin duygularına yoğunlaşan ve yazarın duygu yoğunluğunu okuyucuya geçirip geçirmediğine dikkat eden bir okur olarak bu kitabın sınıfta kaldığı görüşündeyim. Kurgunun tüm temeli cinsel gerginlik üzerine oturtulmuştu. Duygular en arka plana atılmış, cinsel arzular doruğa çıkarılmış ve adına “aşk” denilmiş. Bu noktada kimse aşktan söz etmesin, lütfen.


Kitaplarda okuduğum cinsellik beni rahatsız etmez. Hiçbir kitaba masumiyet timsali olduğunu düşündüğüm için başlamıyorum. Bu kitapta beni en çok rahatsız eden unsur ne yazık ki ana karakterimizin henüz reşit olmaması. Diğer karakterimiz ise 25 yaşında, genç bir adam. Aralarındaki yaş farkı tartışacağım bir konu değil. Sorun, karakterlerden birinin henüz reşit olmaması ve belki de erişkin birinin arzularını beslemesi. Kitap günümüzde geçmiyor, evet. O dönemde reşit olmayan birinin legal olarak kendinden büyük, yetişkin biri ile birlikte olması hukuksal açıdan nasıldır, bilmiyorum. Ama günümüzde bu durum tecavüz olarak nitelendiriliyor ve reşit olan kişi yargılanıyor. Kitabın da yazar tarafından günümüzde yazıldığı düşünülürse bu olayın hukuk çerçevesinde nasıl görüldüğünü ve ahlaki normlara ne derecede zıt düştüğünü göz önünde bulundurması gerekirdi. Duygusal bağları göz ardı etmemizin yanı sıra benim gözümde istismar teşkil eden olayların da olması zaten koca bir eksi.


Bu kitabın bir kurgu olduğunu unutun ve toplumda böyle bir olayın yaşandığını düşünün. Hepimizin medyada, sosyal medyada ve sosyal çevresinde sesi çıkardı, tepki gösterilirdi, eminim. Onlarca örneği gazete sayfalarında gördük bu güne kadar.

Öncelikle şunu bir kabul edelim. LGBT içerikli filmler ve kitaplar da kötü olabilir. Desteklemek demek her içeriği tümüyle kabul etmek demek değildir. Bu hikâye bir oğlan ve bir kız arasında geçseydi de düşüncelerim bu yönde olacaktı. Söylediklerimi göz önünde bulundurun. Çünkü daha önce bir sürü bu türde kitap okumama rağmen hiçbirine bu kadar sert bir tenkitte bulunmamıştım. Hatta aksine çok beğendiğim kitaplar vardı.

Kitabın sevdiğim tek yönü yaratılan atmosfer ve melankoli esintileri. Her kitapta melankoliye bayılan biri olarak bu kitapta beni kendine çeken tek unsur buydu. Yazarın dili de akıcı ve okunabilirdi.


Kitabın içindeki uçuk noktalar ve abartılar kimi okuyucuyu büyük ölçüde rahatsız edebilecekken kimilerinin hoşuna gidebilecek nitelikteydi. Ben bu konuda nötrüm. Söyleyecek pek bir sözüm yok. Ama hassas içerik olduğunu bilin.


Kitabın çevirisi ve edisyonu da olumsuz görüşlerimin büyük bir müsebbibidir. Öyle ki okurken hataları görüp duraksadım, bazen de çevirinin azizliğine uğramış kısımları gördüm. 

Bu türde öyle güzel kitaplar okuduk, öyle güzel filmler izledik ki Adınla Çağır Beni’nin esamesi bile okunamaz. Bu sentetik ve snop aşk hikayesi tatmin edici değildi. Hikayemde de bahsettiğim gibi ağaç kavuğundan daha dün çıkmadım, ilk kez kitap okumuyorum, ilk kez bu türde de kitap okumuyorum. O yüzden okuduğum kitaptaki alt metinleri ve ana fikri anlayabiliyorum.

Kitabı sevenlere saygı duyuyorum. Aynı saygıyı sizden de bekliyorum.


Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram'dan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.

Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

YEŞİLİN KIZI ANNE KİTAP YORUMU



Kitap Adı: Yeşilin Kızı Anne
Özgün Adı: Anne of Green Gables
Yazarı: L. M. Montgomery
Yayınevi: Saltokur

Dizisini izleyip hayran kaldığım Anne’in kitabını ikinci kez okudum. İlk olarak orijinal dilinde okumuştum ve ardından Türkçe baskısını okudum.

Seni seviyorum Anne! Harika yaratılmış bir karaktersin. Mesela herhangi bir olay karşında okuduğum kitaptaki karakterin tepkisini göz önüne getirebiliyorsam o karakter olmuştur. Anne de onlardan birisi. Okurken her yönünü görüyoruz. Fazlasıyla sağlam yapılandırılmış.

Kitabın geçtiği dönem, kitaba eşsiz bir hava katıyor. O dönemdeki imkanlar ve imkansızlıklar kitabın en büyük tamamlayıcılarından.



Anne haricindeki karakterler de bir hayli sağlam. Her birini seviyorum. Özellikle de Marilla’yı.
Kitap müthiş bir akıcılığa sahip. Okurken gözleriniz sayfalar arasında hikayenin akıcılığı ile kayıp gidiyor. Bir de bakmışsınız ki kitap bitmiş.

Anne with an “E” de benim ilk 5’e girecek dizilerimden biridir. 3 sezonun her biri birbirinden güzeldir. Bu eşsizliği kitapta da hissedebildim.

Kitap editöryal ve çeviri açısından benden tam puan aldı. Gözüme ilişen tek bir yazım hatasına rastlamadım. O yüzden bu baskısını tercih edebilirsiniz. Orijinali ile de karşılaştırdığımda çevirinin ne kadar iyi olduğunu gördüm.

Bunun haricinde kitap dizi ile doğru orantıda başlıyor ancak farklı devam ediyor ve sonu diziden bağımsız bir şekilde bitiyor, haberiniz olsun.

Ben çok severek okudum. Eminim siz de benim kadar seveceksiniz ve içiniz ısınacak.

Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

İSİMSİZ KIZ KİTAP YORUMU


Kitap Adı: İsimsiz Kız
Özgün Adı: An Anonymous Girl
Yazarı: Greer Hendricks & Sarah Pekkanen
Yayınevi: Ephesus

Genellikle psikolojik gerilim türünde çok fazla kitap okumuyorum. Okuduklarım da çoğu zaman beni tatmin ediyor. Çünkü kitapların sonunu tahmin etme konusunda hiç iyi değilim, ne çıkarsa şaşırıyorum. Her kitapta olduğu gibi İsimsiz Kız’ın da ilerleyen sayfalarında beni nelerin beklediğini tahmin edemedim. Kitap mükemmel bir muamma ile başladı. Giriş kısmı çok iyiydi. Okuyucuda kesinlikle merak uyandırıyordu.

Kitabı 2 kişinin bakış açısı ile okuyoruz. Biri ana karakterimiz namı-ı diğer İsimsiz Kız, diğeri deneyi gerçekleştiren doktor. Doktorun bakış açısı ile okuduğumuz bölümler beni çok heyecanlandırdı. Sanki İsimsiz Kızımıza ithafen yazdığı bir mektubu okuyor gibiydik. Çünkü ‘sen’ dili ile yazılmıştı. Büyük bir gizem içeriyordu.


Kitap akıcı ve sürükleyiciydi. Ancak kitabın ikinci yarısı ve son sayfaları bambaşka bir yöne evrildi. Psikolojik gerilim azaldı ve kitabın türü bir anda değişti. Beni ters köşe yaptı.

Kitabın çevirisi ve editöryal yönünü gayet beğendim. Akıp gidiyordu. Gözüme çarpan kısımlar olmadı.

Çoğunuzun bu kitabı seveceğini düşünüyorum. Çok daha iyilerini okumuş muydum? Evet. Ancak İsimsiz Kız da kitaplığımda güzel hatırlayacağım bir kitap oldu.


Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)

Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Gül Ve Hançer kitap yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Wonder Woman: Savaşgetiren kitap yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Warcross kitap yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Wildcard kitap yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Genç Elitler kitap yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumunu okumak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

KEHANET VAATLERİ KİTAP YORUMU


Kitap Adı: Kehanet Vaatleri
Yazarı: M. S. Asherson
Yayınevi: Feniks

Birçok kişide gördüğüm ve hakkında olumlu yorumlar okuduğum Kehanet Vaatleri'ni sonunda bitirdim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki kitap aldığı tüm övgüleri zerresine kadar hak ediyor. Kitaba başladığınızda sizi müthiş bir kurgu karşılıyor. Müthiş kurgunun yanı sıra yazarın yazım stili de kitaba mükemmel bir hava katıyor. Normalde sıklıkla bilim kurgu kitapları okumazdım, okuduklarımı da nadiren beğenirdim. Kehanet Vaatleri de nadir beğendiğim bilim kurgu romanlarından biri oldu.

Her bilim kurgu romanının kendine özgü dünyası, kavramları ve terimleri vardır. Yazarın akıcı anlatımı sayesinde bu kavram ve terimler anlaşılması güç ögeler olmaktan sıyrılmış ve kitabı zevkli bir hale büründürmüş. Yaratılan dünya ise gelecek ile harmanlanmış ve okuyucunun zorluk çekmeyeceği seviyede güzel bir üslupla anlatılmış.

    

Kitabın olay örgüsü de bir o kadar keyif vericiydi. Aksiyon her sayfada kat kat artıyor ve kitap sıkmadan kendini okutuyor. Aynı zamanda baş kahramanımız Simon'ın yaşadıklarını okumak ayrı bir zevk veriyordu.  Karakter bakımında güçlü bir kitaptı. Simon'ı sevdim. Bunun yanı sıra bir karakter sayılmaz ama gemi olan yapay zekalı Akrep'i de çok sevdim. Onun olduğu kısımları ve replikleri daha fazla severek okudum.

Kitabın sonundan anlaşılacağı üzere Kehanet Vaatleri seri olarak devam edecek. Sonu da beni gayet tatmin edici bir şekilde bitti. Umarım ikinci kitap bir an önce çıkar ve bizler de daha fazla beklemeden devam kitabına kavuşuruz.

Genel olarak kitap hakkındaki görüşlerim bu şekilde. Kitap hakkındaki olumlu yorumları gördüğümde beni heyecanlandırmıştı. Şu anda ben de o olumlu yorumlardan bir tanesinin sonunu yazıyorum. Eğer bilim kurgu romanlarını severek okuyorsanız mutlaka Kehanet Vaatleri ile de tanışmanızı öneririm. Ben ki çok fazla bilim kurgu okumayan biri olarak sevdiysem sizin daha fazla severek okuyacağınızı düşünüyorum.


Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

Hakkımda

Selam, ben Emirhan! Blogumla tanıştın mı? Burası benim kitap eleştirileri, dizi/film önerileri yaptığım, yeri geldiğinde ise bazı konularda fikirlerimi sunduğum bir blog. Bloguma göz atmaya hazır mısın?

Blogu Takip Et (Yeni)

Blogumda Ara

Instagram Hesabım

Etiketler

Haveyoumetmyblog

Translate

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *