KANUNSUZLAR MECLİSİ KİTAP YORUMU
21 Mayıs
Kitap Adı: Kanunsuzlar Meclisi
Yazarı: Gerçek Ağyel
Yayınevi: Puslu
Kanunsuzlar Meclisi'ne sıfır beklenti ile başladım. Sayfaları çevirdikçe kitabın beni içine çektiğini hissettim. Bir zaman sonra artık iyice merak etmeye başladım. Son sayfaya gelene kadar elimden bırakamadım.
İnce bir kitap olduğundan ve yazarın dili de fazlasıyla akıcı olduğundan birkaç saat içerisinde bitirdim. Eğer kitabı okumaya niyetiniz varsa elinize alın ve bitirene kadar bırakmayın. Bu sayede kitabın daha fazla içine girecek ve daha çok seveceksiniz.
Olay örgüsü mükemmeldi. Kitap bir aksiyon ile başladı. Bense neye uğradığımı şaşırdım. İlerleyen sayfalarda tam olaylar duruldu derken yine bambaşka bir olay oldu. Bu yönden kesinlikle kusursuzdu. Bir an olsun aksiyon dinmemişti.
Kitapta birçok karakter vardı. Her birin kendine göre yetenekleri vardı. Çok karakter olması sizi korkutmasın çünkü her biri anımsanacak düzeydeydi. Başkaraketimiz Gökhan ise tam bir lider ruhluydu. Kitaplarda aradığımız güçlü nadir karakterlerden bir tanesiydi. Olaylarla baş ediş biçimi ve her şeyin üstesinden gelmesi onu lider yapan özelliklerdendi.
Bir macera-aksiyon kitabı olmasına rağmen yazarımız olayların içine aşkı da serpiştirmiş. Kitabın en sevdiğim yönlerinden bir tanesi de buydu. Bir aksiyon kitabının içine aşk ancak bu kadar yakışırdı. Ne çok fazla göze batar biçimde fazlaydı, ne de yok denecek kadar azdı. Tam kararındaydı. Kitapta yaşanan tüm o olayları takip etmeye çalışırken bir yandan da bu aşk hikayesinin nasıl sonuçlanacağını merak etmek güzeldi.
"Kanunsuzlar Meclisi'yle alt tabakalardan gelip Elitlere kadar tırmanan hayatlara tanıklık ederken heyecanın her satırını sarıp sarmaladığı aşkın en saf halini ve insanın değişken doğasını soluksuz okuyacaksınız."
Kitabın sonu ise kesinlikle kendine yakışır biçimde bitti. Mükemmeldi! Tam her şey bitti ve çözüldü derken sona saklanan bir bomba daha vardı. Bayıldım! Sonu beni fazlasıyla tatmin etti. Yazarımız bu son üzerinden aslında bir devam kitabı daha yazabilir. Kesinlikle malzeme var. Hatta bir seri bile oluşturabilir.
Kısacası kitabı severek okudum ve okuduğum süre zarfınca fazlasıyla keyif aldım. Eğer macera-aksiyon-aşk bir arada olsun diyorsanız kesinlikle tavsiyemdir.
Kitaba puanım 9
TANITIM BÜLTENİ
İnsanların ve hayatın onlardan çaldığı her duygu için bir şey çalmak mücadelelerinin adıydı…
Aslında sıradan birer hırsızlardı. Hepsi de yakalanmaya karşı şerbetliydi, ama biri hariç! Gökhan o güne kadar hiç yakalanmamıştı, yakalanmanın ne demek olduğunu bile bilmiyordu, ta ki grubunun liderliğini aldıktan sonra girdikleri o evde, avukatla karşılaşana kadar. Gökhan, insanın en iyi zor zamanlarda düşünebildiğini ve farkına varma olasılığının daha da yükselebileceğini biliyordu, ama bu karşılaşmada aklına gelen ilk şey; eve girdiklerinden kimin, nasıl haberinin olduğuydu?
Bu karşılaşmanın ardından Gökhan, hayatının farklı bir yöne akmaya başlayacağı o akşam; yaşadığı mahallenin, arkadaşlarının en önemlisi de aşkın ve aşık olmanın bildiklerinden çok daha farklı olduğunu öğrenecekti.
Kanunsuzlar Meclisi'yle alt tabakalardan gelip Elitlere kadar tırmanan hayatlara tanıklık ederken heyecanın her satırını sarıp sarmaladığı aşkın en saf halini ve insanın değişken doğasını soluksuz okuyacaksınız.
Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Bülbül kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
BÜLBÜL KİTAP YORUMU
18 Mayıs
Kitap Adı: Bülbül
Özgün Adı: The Nightingale
Yazarı: Kristin Hannah
Yayınevi: Pegasus
Savaş, yüzyıllardır güçlü olanın güçsüz olana daha fazla mala, toprağa, sömürgeye ve itibara kısacası çıkarlara sahip olabilmesi için başlatılan ve yüz binlerce hatta milyonlarca masum insanın ölümüne neden olan alçakça bir eylemdir. Bu eylemde insanlar zulümlerin en kötüsüne maruz kalır. Açlığa, susuzluğa, soğuğa, bombalara, silahlara ve psikolojik savaşa. Savaşın en kötü yanlarından biri de masum çocukların ve bebeklerin yıkıntılar içinde yatan cansız bedenleridir.
Bu kitapta bundan daha fazlası ile karşılaşacaksınız. Savaş sırasında hayatta kalmanın ve zorluklara göğüs germenin ne demek olduğunu anlayacaksınız. Bir yandan da içiniz burkulacak.
Son zamanlarda okuduğum fantastik kitaplardan bıkıp elime Bülbül'ü aldığımda aradığım şeyin bu kitapta saklı olduğunu biliyordum. En doğru zamanda okumaya başladım. İlaç gibi geldi. İçerisindeki tüm olaylar tamamen gerçekti. Belki de bir yerlerde yaşanmıştı. İşte bunu bilmek beni üzdü. Bu tarz olaylar günümüzde bile halen yaşanıyor. Tüm dünya buna sessiz kalıyor.
500 küsur sayfa olmasına rağmen yazarın dili sayesinde kitap fazlasıyla akıcıydı. Nasıl bittiğini anlamadım bile. Bazen elimden bırakamadım. Tüm karakterler fazlasıyla gerçekçiydi. Bu yönünü çok sevdim.
Kitapta yer alan 2 ana karakterden biri fazlasıyla güçlü bir kız karakterdi. Hürriyeti için savaşan, birçok şeyin üstesinden gelip başaran biriydi. Biraz başına buyuk olması da ona sempati kazandırıyordu. Diğer karakterimiz ise biraz daha ezik görünse de kitabın ilerleyen sayfalarında içinden çıkardığı cesur kişilik ile ön plana çıkmayı başardı. Her biri mükemmel karakterlerdi.
Kristin Hannah'nın tüm kitaplarını okumamış olsam da fanatik okuyucularından hep şu sözü duyarım "Yine ağlattı." Bülbül kitabında da Hannah'nın okuyucuyu biraz daha duyguya boğmasını isterdim. Bunun için güzel sahneler vardı. Anlatımı duygusallaştırarak bunu yapabilirdi. Ağlattı mı? Ağlattı. Ama çok daha iyisini yapabileceğini biliyordum. Kitabın eksik gördüğüm tek yönü burasıydı. Bunun dışında aşk kısmı da biraz daha ağır basabilirdi. Çünkü bu kitapta yok denecek kadar azdı.
Bülbül'ü okuduktan sonra savaş dönemi kitaplarını ne kadar sevdiğimi fark ettim. O dönemde yaşanan acılar ve yarım kalmış hikayeler üzerimde büyük bir etki bırakıyor.
Kitaba kesinlikle bayıldım. Listenize eklemeniz gereken türde bir kitap.
Kitaba puanım 9
KONUSU
1940'lı yılların Fransa'sında savaş kapıyı çalmıştır. Kocasını cepheye gönderen Viann, küçük yaştaki kızı Sophie ile bir başına kalmıştır. Savaşın getirdiği tüm zorluklarla yalnız başına kalan Viann'ın evine Alman askerinden biri gönderilir ve orada yaşaması söylenir. Evde bir yabancı ile yaşamak zorunda kalan Viann'ın o zaman yaşadıkları ileride yaşayacaklarının yanında aslında hiçbir şeydir.
Isabelle ise gittiği tüm okullardan ya atılmış ya da kaçmıştır. Son okulundan da atıldıktan sonra gidecek bir yeri kalmamıştır. Bir süre ablasının yanında yaşadıktan sonra ülkesi için savaşmanın daha doğru olduğunu düşünür ve yüzlerce insanın yaşamını kurtarmaya karar verir.
Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Eğer İnanırsan kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Tut Ki Seni Seviyorum kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Son zamanlarda okuduğum fantastik kitaplardan bıkıp elime Bülbül'ü aldığımda aradığım şeyin bu kitapta saklı olduğunu biliyordum. En doğru zamanda okumaya başladım. İlaç gibi geldi. İçerisindeki tüm olaylar tamamen gerçekti. Belki de bir yerlerde yaşanmıştı. İşte bunu bilmek beni üzdü. Bu tarz olaylar günümüzde bile halen yaşanıyor. Tüm dünya buna sessiz kalıyor.
500 küsur sayfa olmasına rağmen yazarın dili sayesinde kitap fazlasıyla akıcıydı. Nasıl bittiğini anlamadım bile. Bazen elimden bırakamadım. Tüm karakterler fazlasıyla gerçekçiydi. Bu yönünü çok sevdim.
Kitapta yer alan 2 ana karakterden biri fazlasıyla güçlü bir kız karakterdi. Hürriyeti için savaşan, birçok şeyin üstesinden gelip başaran biriydi. Biraz başına buyuk olması da ona sempati kazandırıyordu. Diğer karakterimiz ise biraz daha ezik görünse de kitabın ilerleyen sayfalarında içinden çıkardığı cesur kişilik ile ön plana çıkmayı başardı. Her biri mükemmel karakterlerdi.
Kristin Hannah'nın tüm kitaplarını okumamış olsam da fanatik okuyucularından hep şu sözü duyarım "Yine ağlattı." Bülbül kitabında da Hannah'nın okuyucuyu biraz daha duyguya boğmasını isterdim. Bunun için güzel sahneler vardı. Anlatımı duygusallaştırarak bunu yapabilirdi. Ağlattı mı? Ağlattı. Ama çok daha iyisini yapabileceğini biliyordum. Kitabın eksik gördüğüm tek yönü burasıydı. Bunun dışında aşk kısmı da biraz daha ağır basabilirdi. Çünkü bu kitapta yok denecek kadar azdı.
Bülbül'ü okuduktan sonra savaş dönemi kitaplarını ne kadar sevdiğimi fark ettim. O dönemde yaşanan acılar ve yarım kalmış hikayeler üzerimde büyük bir etki bırakıyor.
Kitaba kesinlikle bayıldım. Listenize eklemeniz gereken türde bir kitap.
Kitaba puanım 9
KONUSU
1940'lı yılların Fransa'sında savaş kapıyı çalmıştır. Kocasını cepheye gönderen Viann, küçük yaştaki kızı Sophie ile bir başına kalmıştır. Savaşın getirdiği tüm zorluklarla yalnız başına kalan Viann'ın evine Alman askerinden biri gönderilir ve orada yaşaması söylenir. Evde bir yabancı ile yaşamak zorunda kalan Viann'ın o zaman yaşadıkları ileride yaşayacaklarının yanında aslında hiçbir şeydir.
Isabelle ise gittiği tüm okullardan ya atılmış ya da kaçmıştır. Son okulundan da atıldıktan sonra gidecek bir yeri kalmamıştır. Bir süre ablasının yanında yaşadıktan sonra ülkesi için savaşmanın daha doğru olduğunu düşünür ve yüzlerce insanın yaşamını kurtarmaya karar verir.
Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Eğer İnanırsan kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Tut Ki Seni Seviyorum kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
REPLİKA KİTAP YORUMU
11 Mayıs
Kitap Adı: Replika
Özgün Adı: Replica
Yazarı: Lauren Oliver
Yayınevi: Pegasus
Replika, hem konu itibarıyla hem de tasarımıyla dikkat çeken bir kitap. Açıkçası kitaba başladığım sırada pek bir beklentim yoktu. Bu yüzden çok abartılacak kadar iyi bulmasam da beğendim. Eğer okuduğum övgüler üzerine alıp büyük bir beklenti ile başlasaydım beğenmezdim.
Kitap bildiğiniz üzere 2 taraftan oluşuyor. Birinci kısımda Lyra'nın hikayesini okuyoruz. Bu kısımda hiçbir sorun yok. Ancak Gemma'nın kısmını okumaya başladığımda hafiften bir sıkıcılık hissettim. Çünkü bu iki karakterin yollarının kesiştiği yerleri her ikisinin gözünden de okumuş oluyoruz. Kitabın 2 taraflı olmasının en kötü yönü bu. Aynı sahneleri tekrardan okumamış olsam bile kesinlikle Lyra'nın kısmı daha iyiydi. Siz istediğiniz taraftan okumaya başlayabilirsiniz. Ne taraftan başlarsanız bir sorun olacağını düşünmüyorum. Her ikisi de birbirine bağlı hikayeler ancak belirli bir okuma sırası yok.
Hem Lyra hem de Gemma'nın kısmı 200 küsür sayfadan oluşuyordu. Daha fazla uzatılmamasına sevindim. Aksi takdirde boğucu bir kitap olurdu. Olay örgüsünde de bir sıkıntı yoktu.
Yazarın oluşturmaya çalıştığı gizem hoşuma gitti. İlk sayfalarda neler olup bittiğini merak etsem de yazarımız küçük küçük ip uçlarıyla olayları açıklamaya koyuldu. Son sayfalarda ise her şey sonuca bağlandı. Ama 2. kitap olacağından her şey sonuca bağlandı diyemem. Yazar bazı açık kapılar bıraktı ki insanlar 2. kitabı merak etsin ve okusun diye. Sonu güzeldi, ikinici kitabı da merak ediyorum.
Bunların dışında kitapta küçük küçük aşk kırıntıları da yer alıyordu. Bu kırıntıların serinin devam kitaplarında büyüyeceğini düşünüyorum.
KONUSU:
Haven isimli bölgede doktorlar eşliğinde insan klonları yetiştirilmektedir. Ancak bu, yasal bir durum olmadığından tüm süreç gizli tutulur ve insanların öğrenmesi engellenir. Bir replika olarak üretilen Lyra ise tüm dünyada olan bitenlerden bi haber Haven'da yaşamaktadır. Ta ki o büyük patlamaya kadar. Büyük patlama gerçekleştiğinde Lyra ve 72 numaralı replika Haven'nden kaçmayı başarır. Onları dışarıda daha zorlu bir dünya beklemektedir.
Kitaba puanım 7
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Tut Ki Seni Seviyorum kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Düzenbaz kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Genç Elitler kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Magonya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Düzenbaz kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Genç Elitler kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Magonya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
DÜZENBAZ KİTAP YORUMU
19 Nisan
Kitap Adı: Düzenbaz
Özgün Adı: Genuine Fraud
Yazarı: E. Lockhart
Yayınevi: Pegasus
Anladığım kadarıyla yazarımızın okuyucuyu kitabın sonunda şaşkına uğratma gibi bir tarzı var. Okuduğum her iki kitabında da bu tarzla karşılaştım. Bana sorarsanız bu konuda gayet başarılı. Özellikle Yalancılar'ın sonunu okuduğumda neye uğradığımı şaşırmıştım. Düzenbaz'ın sonunda da Yalancılar kitabındaki kadar olmasa da bir hayli şaşırdım.
Düzenbaz, diğer romanlardan farklı olarak tersten anlatılıyor. Yani bir olay oluyor, bir sonraki bölümde o olaydan öncesini, bir sonraki bölümde de bir önceki bölümden önceki zamanda yaşananları anlatıyor. Örneğin ilk bölümde haziranın üçüncü haftası 2017'de olan bir olayı anlatırken, ikinci bölümde nisanın son haftası 2017 anlatılıyor. Bu bu şekilde devam ediyor. Ta ki asıl olayı öğrenene kadar.
Bu tersten anlatma olayı güzel düşünülmüş bir fikir olsa da okuyucuyu yoruyor. Okurken zamanları ve olayları takip etmekten bitap düştüm. Bir zaman sonra alıştım ama alışana kadar neler çektim bilemezsiniz :D Yazara da bu konuda hak veriyorum. Çünkü bu kitap başka bir şekilde anlatılamazdı sanırım.
Kitapta 2 tane anakarakterimiz vardı. Her ikisine de ısınamadım. Birbirlerine takındıkları tavırlar ve olaylara bakış açısı benim yapacağım türden değildi. O yüzden kendime yakın bulduğum bir karakter yoktu. Belki yazarımız olayı kahraman bakış açısı ile bize aktarsaydı bu durum daha farklı olabilirdi.
Kitap 260 küsur sayfa olduğu için akıcı değildi diyemeyeceğim. Bir günde bitirdim. Elinizden bırakmadan okursanız sevebileceğinizi düşünüyorum. Ama parça parça okursanız kitabı takip etmekte güçlük çekersiniz.
Kitap hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Sevdiğim yönleri dışında sevmediğim yönleri de vardı. Bunlardan da bahsettim. Yazarın bir önceki kitabı Yalancılar'ı okumadıysanız mutlaka okumanızı öneririm. Kitabın konusundan bahsetmeyeceğim. Söylediğim her şey spoiler olabilir. O yüzden tanıtım bültenini aşağıya bırakıyorum.
TANITIM BÜLTENİ
Hikâyenin merkezi sizsiniz. Başka kimse değil, sadece siz. Nereden geldiğinize dair ilginç bir hikâyeniz ve alışılmışın dışında bir eğitiminiz var. Gaddarsınız, zekisiniz, neredeyse korkusuzsunuz. Ardınızda ölüler var çünkü hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yapıyorsunuz.
Genç kız yüzlerce film izlemişti. Kadınların, bu tarz hikâyelerin merkezinde olması nadir bir durumdu. Onun yerine çekici bir görüntü, kurban veya duygusal ilgi odağı olarak gösterilirlerdi. Çoğunlukla beyaz heteroseksüel kahramana destansı yolculuğunda yardımcı olmak için varlardı. Ortada kadın bir kahraman varsa da fazla zayıf, fazla mini elbiseli ve dişleri kusursuz biri olurdu.
Genç kız o kadınlar gibi görünmediğini biliyordu. Asla o kadınlar gibi görünmeyecekti. Ancak o kahramanların sahip oldukları her şeye sahipti ve bir bakıma onlardan çok daha fazlasıydı.
Bunun da farkındaydı.
Genç kız yüzlerce film izlemişti. Kadınların, bu tarz hikâyelerin merkezinde olması nadir bir durumdu. Onun yerine çekici bir görüntü, kurban veya duygusal ilgi odağı olarak gösterilirlerdi. Çoğunlukla beyaz heteroseksüel kahramana destansı yolculuğunda yardımcı olmak için varlardı. Ortada kadın bir kahraman varsa da fazla zayıf, fazla mini elbiseli ve dişleri kusursuz biri olurdu.
Genç kız o kadınlar gibi görünmediğini biliyordu. Asla o kadınlar gibi görünmeyecekti. Ancak o kahramanların sahip oldukları her şeye sahipti ve bir bakıma onlardan çok daha fazlasıydı.
Bunun da farkındaydı.
Kitaba puanım 6.5
Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Replika kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Tut Ki Seni Seviyorum kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Replika kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Tut Ki Seni Seviyorum kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Magonya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Seni Ben Uydurdum kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
TUT Kİ SENİ SEVİYORUM KİTAP YORUMU
18 Nisan
Kitap Adı: Tut Ki Seni Seviyorum
Özgün Adı: Holding Up The Universe
Yazarı: Jennifer Niven
Yayınevi: Pegasus
Sen nasıl mükemmel bir kitapsın? Aşık oldum sana. Hiçbir eksik yön bulunmayacak kadar kusursuzsun. Şimdi hazırsanız bu kitabı almanız ve en kısa zamanda okumanız için en geçerli sebepleri arka arkaya sıralayacağım.
İlk olarak bahsetmek istediğim kısım karakterlerimiz. Kız karakterimiz, yıllar önce ABD'nin en kilolu genci olarak vinç yardımıyla evden çıkarılıyor. Kilo vermesi üzerine tekrar lise hayatına dönüş yapıyor. Ama nasıl bir dönüş? Kitaba başlarken bu kilolu kız karakterin ezik ve mıymıntı biri olacağını düşünmüştüm. Yaşadığı onca şeyden sonra olacaklara göz yumacağını, sesini çıkarmayacağını düşünmüştüm. Ama kendisi beni ve yeni başladığı lisedeki herkesi şaşırtarak kitaba giriş yaptı. "İşte bu!" dedim. Beklediğim karakter buydu. Zorbalıklara karşı direnecek, söylenen sözler karşısında sessiz kalmayacak, insanlara kendini utandırmalarını sağlayacak bir karakterdi. Kendisine bayıldım! Yıllar önce yaşadığı olay yüzünden haberlere çıkmış birinin hayatla böyle savaş içinde olmasını okumak mükemmeldi.
Gelelim erkek karakterimize. Jack'in kişisel özelliklerinden bahsetmeyeceğim ama onun da kimsenin bilmediği, sır olarak sakladığı bir hastalığı var. Prosopagnozi. "O ne?" diye soracak olursanız, bu bir yüz körlüğü hastalığı. Yani daha önce gördüğü ve tanıdığı insanların, hatta ailesinin bile yüzünü hatırlayamama, her kafasını çevirdiğinde neye benzediklerini unutma. Jack karateri insanları, konuşmasından, giyiniş tarzından ve aklına kazıdığı birkaç kodla tanımaya çalışıyor. Kitabı okuyan bir başka arkadaşımla bu konuyu tartışırken Brad Pitt'in de bu hastalığa sahip olduğunu söyledi. Daha önce adını bile duymadığım bu hastalık aslında her 50 kişiden 1'inde görülen bir rahatsızlıkmış.
Bir diğer bahsetmek istediğim konu kitabın kapağı. Okuduktan sonra ne kadar anlamlı olduğunu fark ettim. Kitap kapağındaki her bir mavi biçimsiz ve solukken aralarından bir tanesinin biçimli ve inci gibi parlaması her şeyi açıklıyor sanırım.
Kitabın işleyişini çok sevdim. Gereksiz ve fazla bulduğum bir bölüm dahi yoktu. Sonunda ise hüngür hüngür ağlamasam da hafiften gözlerim doldu tabii ki. Kitabı bitirdikten sonra biraz soluklandım ve düşünmeye başladım. Ne kadar da mükemmeldi. Kesinlikle son 1 yıldır okuduğum en masum ve mükemmel aşk hikayesiydi.
Bunların yanı sıra çok akıcıydı. Sayfaları ardı ardına çevirdim. Sonunda ne olacağını tahmin etmesem de heyecan verici bir kitaptı. Elinize aldığınızda birkaç saatte rahatlıkla bitirebileceğiniz bir roman.
Kitapta zorbalık konusuna da değinilmişti. Ne yazık ki çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi zorbalık. İnsanlara zayıfın, şişmanın, yaşlının, eşcinselin, kısanın, gözlüklünün ve buna benzer birçok şeyin bir sorun teşkil etmediğini, herkesin tüm koşullarda insan olduğunu öğretmek çok zor. Bu konuda yazarımızı tebrik ediyorum. Bu tarz kitaplar çoğaldıkça ve yazılmaya devam edildikçe zorbalık konusunun da git gide azalacağını düşünüyorum.
Son olarak söylemek istediğim şey, yazarın bu kitabının ilk kitabından (Hayatın Kıyısında) kat kat daha iyi olduğu. İlk kitabını çok fazla sevmemiş biri olarak bu kitabına bayıldım. Eğer siz de ilk kitabı sevenlerdenseniz bu kitabı okuduğunuzda bayılacağınıza eminim. Mutlaka okumalısınız.
Kitaba puanım 10
Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Replika kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Düzenbaz kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Daha fazla kitap paylaşımı için beni Instagram hesabımdan takip etmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Replika kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Düzenbaz kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya kitap
yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Magonya kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Seni Ben Uydurdum kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Illuminae kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Bir Parça Sonsuzluk kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Genç Elitler kitap yorumu için BURAYA tıklayabilirsiniz.